19 Kasım 2015 Perşembe

'Zeytin çekirdeği yutmak faydalı' diyenlere kanmayın

Zeytin, sağlık için son derece faydalı bir bitki. Peki çekirdeği? Son zamanlarda birçok kişi zeytin çekirdeğinin mide, bağırsak ve hemoroite iyi geldiğini düşünüyor. Bu kanaate internette dolaşan bir yazı sebep oldu. Kimliği belirsiz birinin 'zeytin çekirdeği yutuyorum, hemoroit ve mide sorunum kalmadı.
Siz de kahvaltıda çekirdekleri atmayın yutun' önerisi e-postalar arasında dolaşıyor. Hatta Kocaeli'nden bir tüccar zeytin çekirdeğini toz haline getirip aktarlarda satmaya başladı.

Herkesin dilinde olan bu mucizenin (!) gerçekten faydalı olup olmadığını uzmanlara sorduk. Tıbbi bitkiler uzmanı Prof. Dr. Kerim Alpınar da son günlerde konuyla ilgili onlarca soruya muhatap olmuş. Çok sayıda insanın zeytin çekirdeği yuttuğuna tanık olmuş. Alpınar, zeytin çekirdeği yutmanın hiçbir faydası olmadığını, bilakis zararlı olduğunu vurguluyor. e-postada yazdığı gibi çok sayıda zeytin çekirdeğinin yutulmasının bir felakete yol açabileceğini söyleyen Alpınar'a genel cerrah Cenap Şirin de hak veriyor. Bugüne kadar 14 bin hemoroit hastası tedavi eden Şirin bunu şöyle açıklıyor: "Zeytin çekirdeğinin iki ucu da sivridir ve çekirdeği mide öğütemez...
http://www.zaman.com.tr/aile-saglik_zeytin-cekirdegi-yutmak-faydali-diyenlere-kanmayin_840193.html

11 Kasım 2015 Çarşamba

Çay ve kahve içme alışkanlıklarınızı değiştirin

Çok fazla çay ve kahve içmek, vücudumuzun fizyolojik çalışmasında aksaklıklar oluşturur. Vücudumuz, çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar fakat biz susadıkça suyun yerine sıvı içeceklerden içersek, bu içecekleri vücudumuz su gibi kullanamaz hatta bu içecekler su isteğini de azalttığı için çalışma bile yavaşlatabilir. Ayrıca çok fazla çay ve kahve tüketiminde vücudumuzda ödem oluşabilir.
Bizim önerimiz mümkün olduğunca susadığınızda suyu tercih edin. Eğer susamıyor iseniz su yerine geçen içeceklerden uzaklaşaraksusama isteğinin tekrar oluşmasını bekleyin. Susama isteği yoksa kesinlikle çok fazla su içmenizi önermiyoruz. Genelde “Günde en az 2–3 litre su için” diye önerilir. Fakat su isteği vücudun çalışmasının bir göstergesidir. Bu nedenle çocuklar büyüme çağında çok susarlar ve annelerinden sürekli su isterler. Su istemeyen bir beden çalışmıyor demektir. İlk yapacağınız önlem su yerine içilen içecekleri azaltıp, suya yönlenmeyi beklemektir.
Her kahve ve çay sonrası 1 bardak su
Eğer çay ve kahve sizin için olmazsa olmazlardan ise o zaman alın size bir taktik. Bugünden başlayarak her gün içtiğiniz bir bardak çayın sonrası 1 bardak suyu içmeden sakın 2. bardak çay veya kahveyi içmeyin. Merak etmeyin 1-2 gün içerisinde susayan ve su isteyen bir bünyeye sahip olacaksınız.
Bir not ise yoğun iş temposu olan kişilere: Eğer çok sık ziyaretçiniz oluyor ve onlar ile birlikte iş gereği çok fazla çay ve kahve tüketmek zorunda kalıyorsanız; ısmarladığınız her çay veya kahvenin yanında bir büyük bardak su da isteyin ve misafirinizle sohbet ederken çay, kahve yerine suyunuzu yudumlayın. Merak etmeyin misafiriniz kahvenizi bitirmediniz diye size darılmaz. Böylece tüm kahveyi içmek yerine bir iki yudum ile durumu kurtarırsınız.
Hatta bir özellik daha yaratın ve misafirinize “Ne içersiniz” diye sorduğunuzda “Yanında su da alır mısınız” diye bir sorun. Hiç olmazsa misafirlerinizin de su içmelerine vesile olursunuz.
Yemeğin yanında ne içmeli?
Yemek yerken mutlaka sıvı bir içecek de tüketmek isteriz. Yediğimiz lokmaların daha kolay çiğnenmesi, sindirim sisteminin de daha rahat çalışabilmesi için içecek önemlidir. Eğer yemek yiyoruz fakat herhangi bir içecek içmek istemiyorsak sadece içmemiz gerekir diye içmek, tam tersi sindirim sistemimizin çalışmasını güçleştirir. Yemek konusunda davranışlarımız bedenimizin hissettiğiyle paralel olmalıdır...
http://www.zaman.com.tr/aile-saglik_cay-ve-kahve-icme-aliskanliklarinizi-degistirin_2326885.html


8 Kasım 2015 Pazar

Göz Sağlığını Korumanın 7 Etkili Yolu

Bulanık görme, gözde yanma, kuruluk hissi, sulanma, kızarıklık, gözleri kısarak bakma, odaklama zorluğu, çift görme ve ışık hassasiyeti gibi şikâyetlerle kendini gösteren göz yorgunluğu, ofis çalışanlarının en sık karşılaştığı sorunların başında geliyor.
Op. Dr. Neslihan Astam, düzenli göz muayenesi ve bilgisayar ekranlarının doğru kullanılmasının göz problemlerini engelleyebileceğini söyledi.
Gözyaşı fonksiyonlarınızı ölçtürün:Gözyaşı fonksiyonları çeşitli testlerle değerlendirilerek, ekran kullanımı sırasında suni gözyaşı içeren göz damlaları kullanılması kuruluğa bağlı şikâyetlerin ortadan kalkmasını sağlayabilir.
Gözünüzü bilinçli olarak kırpın: Ekrana bakarken gözler sık sık göz kırpılarak, göz yüzeyinin nemlenmesi sağlanarak kuruluk ya da aşırı sulanma azaltılabilir.
Göz muayenelerinizi ihmal etmeyin: Net görüşü engelleyen hipermetropi, miyopi, astigmatisma gibi kırma kusurları, göz hareketlerini etkileyen şaşılık ya da kayma gibi kas fonksiyonlarıyla diğer göz hastalıklarının olup olmadığının tespiti amaçlı muayenenin yılda bir kez tekrarlanması önemlidir.
Doğru gözlük seçimi önemli: Gözlük kullanılıyorsa, numarası kullanılan ekran mesafesine göre belirlenmeli ya da çok odaklı gözlüklerle uygun numarada bakış sağlanmalıdır.
Ortam aydınlatması doğru yapılmalı: Ekran ışık düzeyinden yüksek aşırı parlak aydınlatma kullanılmamalıdır. Ekranda dış ortam yansımalarının olması engellenmelidir.
Kontakt lens kullanımına dikkat: Kontak lens varken bilgisayara odaklanarak dikkatli bakmak, göz kırpma sayısının azalması, kuruluk ve batma problemlerinin daha da artmasına sebep olur. Ekrana bakarak çalışırken kontakt lens yerine gözlük tercih edin.
Ekran mesafesini koruyun: Ofiste kullanılan bilgisayar ekranının uzaklığı ortalama 50-60 cm ve yüksekliği göz seviyesinde olmalıdır.
meydan gazetesi