Siyah Giyen Adamlar 3, Ajan K'nın geçmişine giderek serinin uçuk, zıt, uyumsuz komedisine duygusal bir açılım kazandırıyor. Bu açıdan, siyah giyen 'sulugöz' adamlara dönse de, sıkı esprilerin yer aldığı eğlenceli ve komik öykü; inandırıcılığından, sürükleyiciliğinden bir şey kaybetmiyor.
Televizyonda yayınlanan bir çizgi diziden sinemaya uyarlanan 'Siyah Giyen Adamlar' (Men in Black / MIB), on yıl aradan sonra üçüncü filmle beyazperdede. İyi bir uyum gösteren Will Smith – Tommy Lee Jones ikilisine yeni karakterlerin de katılmasıyla film, belli bir ritmin altına düşmüyor. İlk iki filmdeki, zıtlıklar üzerinden ilerleyen coşkulu komedinin yoğunluğu ise bariz bir biçimde azalmış. Dolayısıyla, üçüncü film için kahkaha patlamaları söz konusu olmasa da, akılda kalıcı birkaç sıkı espri mevcut.
Malum, 'Siyah Giyen Adamlar', dünya dışından gelen yaratıkları takip eden federal bir birim. 'İyi huylu uzaylılar'a oturum izni verip onları kontrol altında tutarken, kötü emelleri olanlarla amansızca mücadele ediyor. MIB'nin birinci sınıf ajanları K ile J, usta-çırak ilişkisi içinde uzaylıları bertaraf ediyor. Serinin üçüncü filmi, kötü emelli uzaylı yaratıklardan Bogloditlerin son üyesi 'Hayvan Boris'in Ay'daki hapishaneden kaçmasıyla başlıyor. Boris'in amacı, 1969 yılında kendisini tutuklayıp hapse atan Ajan K'yı öldürmektir. Ajan K ile J arasında ise başka bir mesele vardır. Ajan J, K'nın neden bu kadar soğuk, somurtkan ve suskun olduğunu merak etse de cevap bellidir: "Cevabını bilmek istemediğin soruları sorma!" Ajan K'nın hayatı ve gezegenin kaderi risk altındayken, Ajan J'nin zamanda geriye gidip olayları düzeltmesi gerekir. Ajan J'nin esas derdi, Ajan K'nın ona asla anlatmadığı sırları öğrenmektir. Bu sırlar, Ajan J'nin ortağını, çalıştığı kurumu ve insanlığın geleceğini kurtarmak üzere geçmişe gidip genç Ajan K ile birlikte çalışmaya başlamasıyla birer birer ortaya çıkar.
NOSTALJİK VE DUYGUSAL DOKUNUŞLAR
Siyah Giyen Adamlar'ın üçüncü filmi, yeni bir düşman ve yan karakterlerle yola düşse de, ağırlık noktasında Ajan K'nın geçmişine yaptığı duygusal ve nostaljik yolculuk var. Hayvan Boris, aksiyon serilerinin vazgeçilmez teması, kişisel hesaplaşma motivasyonu ile hikâyeye dâhil oluyor. 1969'da kolunu koparan ve kendini hapse atan Ajan K'yı öldürmek için geçmişe gider. Bu arada, Ajan Z vefat etmiş; Ajan O, teşkilatın başına geçmiştir. Seriyi, usta-çaylak dedektif/ajan/polis hikâyesi ile uzaylı/yaratık filmlerinin başarılı kombinasyonunda buluşturan zıtlıklar komedisi, bu bölümde çok üst seviyede değil. Bu yönüyle 2002'deki ikinci filmin ilerisinde olsa da, birincisinin birazcık gerisine düşüyor. Fakat burada, 1960'lara yapılan yolculuk vesilesiyle öyküyü kaplayan nostaljik hava, espri patlamasını da beraberinde getiriyor. Özellikle Mick Jagger üzerine yapılan bir espri var ki, serinin en iyisi olmaya aday. Andy Warhol'un ünlü mekanı 'Factory'de geçen bölüm ise filmin en çok akılda kalan kısmı. Fakat, yükseklik korkusu olanlar için 'en heyecanlı bölüm', Ajan J'nin New York'un sembollerinden Chrysler Binası'nın meşhur kartal başları üzerinden yaptığı 'zaman atlayışı' olacaktır.
Oyunculuklarda, Tommy Lee Jones bildik poker suratı, Will Smith de her zamanki 'zıpırlığıyla' göz önünde olsa da filmin asıl yıldızı, Ajan K'nın gençliğindeki performansıyla Josh Brolin oluyor. Değeri yeterince bilinmeyen Brolin, sanki Jones'un gençliğini oynamıyor da, Tommy Lee Jones onun yaşlılığını canlandırıyor. Griffin rolünde Michael Stuhlbarg da kısa ama parlak bir oyunculuk sergiliyor. Emma Thompson ile Jemaine Clement ise senaryonun izin verdiği ölçüde üzerine düşeni yapıyor.
Sonuç? Serinin ikinci filminden iyi olan Siyah Giyen Adamlar 3, ilkinden geride kalıyor. Karakterlerin geçmişine yapılan sondaj, hikâyenin açılımına katkı sağlasa da, MIB tarzının aşırı, uçuk, zıt, uyumsuz komedisine fazla gelen bir duygusallığa da sebep oluyor. Bu açıdan, siyah giyen 'sulugöz' adamlara dönüyor karakterler. Öte yandan, sıkı esprilerin yer aldığı eğlenceli ve komik öykü, inandırıcılığından, sürükleyiciliğinden bir şey kaybetmiyor. 13 yaş ve altını hariç tutarsak, iyi bir hafta sonu seyirliği olabilir.
Siyah Giyen Adamlar 3
Men In Black 3
YÖNETMEN: Barry Sonnenfeld
OYUNCULAR: Will Smith Josh Brolin, Tommy Lee Jones, Emma Thompson
'İyi niyet elçisi'nden yetersiz bir Bosna filmi
İnsanlık tarihinde utançla hatırlanacak olayların sayısı hayli fazla. Bu tür olayların, tarihin utanç sayfalarına yazılması o olaya verilen tepkiyle eşdeğer. Suskunluk, görmezden gelme ve nihayetinde zulme seyirci kalma... en çok da, yardım edemeyişin acziyeti; bambaşka bir utanç. Bosna Savaşı, geçen yüzyılda insan soyunun yaşadığı son utanç tablosu olarak çoktan kayda geçti. Esasen 'filme alınsa da tüm dünya görse' denilecek bir şey değil. Yaşanan acının izleri, Bosna'ya 'turistik' amaçlarla gidenlerin gününü bile zehir edebilecek kadar taptaze duruyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder